Kadınlarda Düzenli Jinekolojik Kontrollerin Önemi

Tıbbın  her  branşında  düzenli  kontrollere  devam  etmek  ve  check up  programlarına  dahil  olmak; sinsi  seyreden  hastalıkların  tanı  ve  tedavisinde  ayrıca  kanser  gibi  ölümcül  rahatsızlıkların  erken teşhis  ve  tedavisinde  önemli  yer  tutar.

Jinekoloji  açısından da  düzenli  kontroller  kadınlar  için  hayat  kurtarıcıdır.

Kadınlarda  reprodüktif  dönem  dediğimiz  üreme  çağının  başlamasıyla  birlikte, yaş  arttıkça  jinekolojik  problem  sıklığı da  artmaktadır. Jinekolojik  problemler, çevresel  faktörler, kötü  alışkanlıklar (sigara,alkol vs.), kullanılan  ilaçlar, ailesel  genetik  yapı  gibi  sebeplere  bağlı  olarak  meydana  gelebilir.

Düzenli  kontrollere  giden  ve  doktoru  tarafından  muayene  ve  tetkikleri  düzenli  olarak  kayıt  altına  alınan  bayanın, jinekolojik  takip  açısından  problem  yaşaması  mümkün  değildir.

Rutin  yaptığımız  jinekolojik  muayenede; kadının  dış  genital  bölgesini (vulva), doğum  yolunu (vajina), rahim  ağzını (serviks), rahim  (uterus)  ve  yumurtalık (over-adneks)  bölgesini, ultrasonu da  kullanarak  muayene  ederiz. Ayrıca  pap-smear  testi  ile  rahim  ağzının  mikroskobik  muayenesini, patolog  desteği  sayesinde  yapmış  oluruz.  Bu  muayene  ve  smear  tetkiki  sonucunun  kayıt  altına  alınması  ile  birlikte, SENEDE  BİR  KEZ  yapılan  düzenli  smear  ve  ultrasonlu  muayene  ile  takip  olan  kadında  en  ufak  problemi  saptamak  ve  tedavisini  yapmak  mümkün  olur.

Genelde  hastalar, dış  genital  bölgede  (vulva)  olan  HPV  veya  uçuk (herpes)  virüsüne  bağlı  lezyonlar  ile  kist  gibi  ele  gelen  kitleleri  fark  ederek  uzmana  başvurabilirler. Fakat  vajina, rahim, rahim  ağzı  gibi  görülemeyen  yerlerdeki  sinsi  problemleri  fark  edemeyebilirler. İşte  düzenli  kontroller  sayesinde  bu  bölgelerdeki  problemler  saptanıp, tedavisi  yapılır.

Düzenli  kontroller  ile  vajinada  sinsi  bir  enfeksiyon  veya  ileride  kansere  dönüşebilecek  öncü lezyon  saptanabilir. Dünyada  rahim  ağzı  kanseri  sıklığı  meme  kanserinden  sonra  ikinci  sıradadır. Gelişmekte  olan  ülkelerde  ise  ilk  sırada  yer  alır. Günümüzde  düzenli  kontroller  sayesinde  erken  tanı  ve  smear  testi  takip  programı  ile  rahim  ağzı  kanseri  %100  önlenebilir  hastalık  durumundadır. Hem de  erken  tanı  ile  kanser  öncü  lezyonlarını  yakalayıp, rahim  alınmasına  gerek  kalmadan  tedavi  imkanı  mümkündür.Rahimde  yeni  gelişen  bir  ur (myom)  veya  menopoz  dönemindeki  endometrial  hiperplazi  belirti  vermeyip, düzenli  kontrollerde  saptanabilir. Endometrial  hiperplazinin  bazı  tipleri  ve  tedaviye  dirençli  olanları  rahim  kanserine  dönüşebilir. Düzenli  muayeneler  ile  rahim  kanserine  karşı  önlem  alınmış  olur. Rahim  içi  kalınlığı  arttıran  diğer  sebepler  ise  polip  ve  rahim  içine  doğru  büyüyen  urlardır (submuköz  myom). Düzenli  kontrollerle  bu  patolojik  durumlar  saptanıp, ilerlemeden  histereskopik  yöntemle  tedavisi  yapılır. Spirali  olan  bayanların  düzenli  senelik  kontrollerinde, hem  enfeksiyon  hem  smear  testi  hem de  spiralin  yeri  konusunda  gerekli  muayene  yapılarak, destek  sağlanır. Yumurtalıklarda  olan  kiste  ait  problemler, adet  düzensizliği  veya  ağrı  yapabildiği  gibi  sinsi  de  seyredebilir. Yumurtalık  kistlerinin  yaş  arttıkça  kanser  ihtimali  artmaktadır.Yapılan  düzenli  muayeneler  ve  tetkiklerle  yumurtalık  bölgesi  problemlerinin  önüne  geçilir.

Kadınların  düzenli  jinekolojik  kontrolleri  sayesinde, sinsi  seyreden  hastalıkların  önüne  geçilebildiği  gibi, çağımızın  vebası  konumunda  olan  kansere  karşı  erken  tanı  ve  tedavi  konusunda  destek  sağlanmış  olur.

Yrd. Doç. Dr. Hakan PEKER

www.drhakanpeker.com

Kadın  Hastalıkları  ve  Doğum  Uzmanı