Gebelik Takibinde Önemli Noktalar

Gebelik  gibi  mucizevi  olayın  planlanmasından, doğuma  kadar  olan  süreçte, doğanın  mükemmel  dengesi  haricinde, mutlaka  anne  adayının  da, takip  süreci  boyunca  dikkat  etmesi  gereken  durumlar  ve  uyması  gereken  kurallar  mevcuttur.

Anne  adayı  gebe  kalmayı  planladığı  aydan  önce  mutlaka  jinekolojik  açıdan muayene  olmalıdır.  Muayenede  son  bir  sene  içinde  rahim  ağzı  kanser  tarama  (pap  smear) testi  yapılmadıysa, yapılmalıdır. Laboratuvar  testi  olarak, kan şekeri, böbrek ,karaciğer  fonksiyon  testleri, tam  kan  sayımı, kan  grubu, hepatit B, toxoplasma, rubella,tam  idrar  tahlili  testleri  istenir. Bu  testlerde  anormal  durum  saptanırsa, bunların  tedavisinden  sonra  gebeliğe  izin  verilir. Rubella (kızamıkçık) testinde  anne  adayının  bağışık  olmadığı  saptanırsa, aşı  yapıldıktan  ancak  3  ay  sonra  gebeliğe  izin  verilir. Gebelik  planlandığı  aydan  1-3  ay  öncesi  ve  gebeliğin  ilk 3  ayında  0,4 mg/gün  folik  asit  desteği  yapılmalıdır. Folik  asit  desteğinin  amacı  spina  bifida  (omurganın  açık  kalması), ensefalosel (beynin  kafatası  kemiğinin  dışına  çıkması)  ve  anencephali (beynin  gelişmemesi)  gibi  bebeğin  merkezi  sinir  sistemi  anormalliklerini  en aza  indirmektir. Araştırmalar   bu  miktarda  folik  asit  kullanımının  nöral  tüp  defekti  riskini  %70  oranında  azalttığını  göstermektedir.  Doğal  folik  asit  kaynakları  brokoli, semizotu, ıspanak  gibi  yeşil  yapraklı  sebzeler, turunçgiller, kuru  fasulye, nohut  gibi  baklagiller, yumurta  sarıdır. Ekmek, pirinç, makarna da  folik asitçe  zengindir  fakat  bu  besinler  tüketilse  bile  gebelik  öncesi  dönemde  ve  gebelikte  folik  asit  desteği  verilmelidir.

Anne  adayı  gebelik  öncesi  dönemde  jinekolojik  açıdan  muayene  olmadıysa  ve  tahlil  yaptırmadıysa, gebe  olarak  yapılan  ilk  muayenesinde  ultrason  ile  fetusun  kalp  atışının  olduğu  ve  dış  gebelik  olmadığı  saptandıktan  sonra, kan şekeri, böbrek ,karaciğer  fonksiyon  testleri, tam  kan  sayımı, kan  grubu, hepatit B, toxoplasma, rubella,tam  idrar  tahlili, pap  smear  testleri  yaptırılır. 11-14  hafta  arasında  ikili  test, 14-16  haftalar  arasında  idrar  kültürü,  ikili  test  yapılmadıysa  16-18  hafta  arasında  üçlü  veya  dörtlü  test, ikili test  yapıldıysa  MSAFP  testi   yapılır. 18-23.  haftalar  arasında  ayrıntılı  ultrason  ile  bebekte  özellikle  kalbinde  anormallik  var mı?  değerlendirilir.  24-28.  haftalar  arasında  50  gr  şeker  tarama  testi  istenir. Eğer  yüksek  çıkarsa  75  veya  100gr  şeker  yükleme  testi  yapılarak  gebelikte  şeker  hastalığı  olup  olmadığı  saptanır. Gebeliğin  son  ayında  ise  annenin  hemoglobin  miktarı  ve  karaciğer, böbrek  fonksiyon  testleri  idrar  tahlili  istenir. Son  ayında  ayrıca  NST   dediğimiz  bebek  kalp  atım  ritmi  izlenir. Tabi ki  en  önemli  muayenemiz  ultrason  ile  olur. Ultrason  ile  ilk  ayda  bebeğin  kalp  atışı  görüldükten  sonra, ultrason  ile  muayene  32  haftaya  kadar  ayda  bir, 32-36  hafta  arası  iki  haftada  bir, 36  haftadan  sonra  haftada  bir  yapılır. Tabi ki  bu  protokol  gebeliğin  durumuna  göre  doktor  tarafından  değiştirilebilir.

Gebelikte  ikili  tarama  testi  gebeliğin  11-14  haftaları  arasında  yapılır. İlk önce  ultrason  ile  bebeğin  baş-popo  mesafesi  ve  ense  kalınlığı  ölçümü  yapılır. Bu  testi  yaparken  ayrıca  bebeğe  ait  bariz  bir  anomali  var mı  değerlendirilir. Bebeğin  haftası  ve  baş-popo  mesafesi  değerleri  ikili  test  için  uygunsa  bu  değerler  ikili  test  istem  kağıdına  yazılır  ve  annenin  kanı  alınır. Kanda  PAPP-A  ve  free β-HCG  değerlerine  bakılır. Ultrasondaki  ve  kandaki  ölçülen  değerler  annenin  yaşı, ırkı, şeker  hastalığı  olup  olmadığı, sigara  kullanıp  kullanmadığı, daha  önceden  anomalili  bebek  sahibi  olup  olmadığı  parametreleri  de  bilgisayar  programına  eklenerek  down  sendromu  ve  bazı  kromozomal  hastalıklar  için  risk  ortaya  çıkar.

Gebelikte  üçlü  veya  dörtlü  tarama  testi  gebeliğin  16-18  haftaları arasında  ultrason  yapıldıktan  sonra  istenir. Yapılan  ultrasonografide  bebeğe  ait  herhangi  bir  anomali  var mı  bu  değerlendirilir  ve  bebeğin  ölçümleri  yapılarak  alınan  sonuçlar  istem  kağıdına  yazılır. Daha  sonra  anne  adayı  kan  vererek, bayanın  kanında  üç  parametre  (AFP,HCG,E3), dörtlü  testte  ise  bu  parametrelere  INH-A  da  eklenerek  değerlendirilir. Bebeğin  ölçüm  bilgileri, gebede  bakılan  parametre  değerleri, bayanın  yaşı,ırkı,sigara  kullanımı, şeker hastalığı  varlığı, daha  önceden  anomalili  bebek  sahibi  olup  olmadığı  bilgileri  de  bilgisayar  programına  eklenerek  sonuçta  down  sendromu, trizomi 18  ve  nöral  tüp  defekti (bel , sırt  omurları  ve  kafatası  açıklığı) için  olma  olasılıkları  elde  edilir.

11-14.  haftalar  arasında  bebeğin  ense  kalınlığı  ölçülerek  ikili  test  yapılmasıyla  ve  16-18.  haftalar  arasında  üçlü  veya  dörtlü  test  yapılarak  kromozomal  anormallik  riski  değerlendirilir. Yüksek  risk  durumlarında  ailenin  onayıyla  koryon  villus  örneklemesi  (bebeğin  eşinden  parça  alınması)  veya  amniyosentez  (bebekten  su  alınması ) yapılarak  kromozomal  bozukluk  olup  olmadığı  saptanır. İkili, üçlü  veya  dörtlü  test  tarama  testleridir. Tanı  testleri  değildir. Bu  testlerde  anormal  sonuç  çıkması  bebekte  kromozomal  bozukluk  var  anlamına  gelmez. Net  sonuç  koryon  villus  örneklemesi  veya  amniyosentez  ile  alınır.

Gebeye  ve  bebeğine  ait  nedenlere  bağlı  olarak  hastanede  takip  ve  tedavi  gerekebilir. Eğer  annenin  ateşi,sancısı,kanaması, aşırı  kusmaları, bacaktaki  varislerinin  iltihabı,  gebelik  zehirlenmesi  durumu  varsa  hastaneye  yatırılır. Aynı  zamanda  diabetli  gebelerin  kan  şeker  düzeylerini  kontrol  altına  almak  için  hastanede  takip  ve  tedavisi  gerekir.  Bebeğe  ait  olarak, erken  doğum  ve  düşük    tehlikesinde,bebeğin  suyunun  az  olması  veya  su  gelmesi  durumunda, bebeğin  gelişiminin  geri  kaldığı  veya  bebeğin  normal  doğum  vaktinden  gününün  geçtiği   durumlarda  gebenin  hastanede  bakımı  gerekir.

Doğum, ekip  işidir. Ekipte  kadın  doğum  uzmanı, ebe, anestezi  uzmanı, anestezi  teknisyeni, çocuk  hastalıkları  uzmanı, yenidoğan  yoğun  bakım  hemşiresi  olması  gerekir.  Hastanede  doğum  ekibinin  ve  yenidoğan  yoğun  bakım  ünitesinin  olmasına  aileler  özen  göstermelidir. Bebeğin  herhangi  bir  sıkıntısında  yoğun  bakım  şartlarında  takibi  gerekirse  hastane  ve  ekip  bu  duruma  hazır  olmalıdır. Aynı  zamanda  ekip  elemanları  dinamik, hızlı  karar  verebilen  ve  bunu  uygulayan  kişilerden  oluşmalıdır. Çünkü  doğumda  her şey  anlık  değişebilir. Bu  yüzden  hem  kadın  doğum  uzmanı  hem  de  ekip  her  türlü  şarta  hazırlıklı  olmalı  ve  her  türlü  önlemi  alacak  tecrübe  ve  deneyimde  olmalıdır.

Gebelik  ve  doğum  serüveninde, tam  donanımlı  bir  hastanede, tıbbın  son  yeniliklerinden  haberdar, bilgili, deneyimli  bir  ekiple  birlikte  yürünen  yol, sorunsuz  bir  gebelik  süreci  ve  problemsiz  bir  doğum  için  gerekli  en  emin  yoldur.

Yrd. Doç. Dr. Hakan PEKER

www.drhakanpeker.com

Kadın  Hastalıkları  ve  Doğum  Uzmanı