Premenstruel Sendrom (Adet Öncesi Gerginlik Sendromu)

Premenstruel  sendrom  (Adet  öncesi  gerginlik  sendromu), beklenen  adetten  10-15  gün  önce  başlayan  ve  adet  bitene  kadar  devam  eden  duygu  durum  değişiklikleri (depresyon,anksiyete), uykusuzluk,gerginlik, göğüslerde  hassasiyet, vücutta  şişkinlik,yorgunluk, sıcak basmaları, iştah  değişiklikleri, baş  ve  kasık  ağrısı, konsantrasyon  kusuru,sakarlık, ağlama  krizleri  gibi  davranışsal  değişiklikler  gibi  şikayetleri  içeren  sendromdur. Bu  şikayetler  eğer  bayanlarda  adetin  ikinci  yarısında  ve de  en  az 2  siklus  (adet  dönemi)  görülüyorsa  adet  öncesi  gerginlik  sendromu  tanısı  konulabilir.   Kadınlar  arasında  %75  oranında  görülür. %5’inde  ciddi  derecede  olur.

Premenstruel  sendromun  (Adet  öncesi  gerginlik  sendromu)  tam  olarak  sebebi  günümüzde  bilinmemektedir. Adet  öncesi  gerginlik  sendromu  için  önceleri  östrojen/progesteron  dengesizliği, aldosteron  yükselmesi, prolaktin  yükselmesi  suçlanırken, son  dönemde  yapılan  çalışmalar  serotonin (mutluluk  hormonu) önemli  rol  oynadığı  gösterilmiş. Östrojen  ve  progesteronun  her  ikisi  de  serotonin  aktivitesini  azaltarak  bu  sendromda  suçlanmaktadır. Ayrıca  genetik  yatkınlık  da  etkilidir.

Premenstruel  sendrom  (Adet  öncesi  gerginlik  sendromu), yumurtalıkları  düzenli  çalışan, yumurtlaması  olan  bayanlarda  görülür. En  sık  görülme  yaşı  20’li  yaşların  sonraları  ile  30’lu  yaşların  başlarıdır. Bu  sendrom  yumurtlama  dönemi  ve  sonrasındaki  hormonal  aktiviteye  bağlı  olarak  meydana  geldiği  için,  yumurtlamanın  olmadığı  ergenlik  ve  menopoz  döneminde  görülmez.

Premenstruel  sendromda  (Adet  öncesi  gerginlik  sendromu)  duygu  durum  değişiklikleri (depresyon,anksiyete), uyku  bozukluğu, psikolojik  gerginlik, göğüslerde  hassasiyet  ve  gerginlik, vücutta  şişkinlik,ödem, kilo  alma, bulantı, kusma, yorgunluk, sıcak basmaları, iştah  değişiklikleri, tansiyon  yüksekliği, görme  bulanıklığı, baş  ve  kasık  ağrısı, konsantrasyon  kusuru, enerji  kaybı, sakarlık, ağlama  krizleri  gibi  davranışsal  değişiklikler  görülür. Adet  öncesi  gerginlik  sendromu  olan  bayanlarda  adet  ağrısı  daha  şiddetli  görülür. Bir  hastada  bu  belirtilerin  hepsinin  birden  olması  şart  değildir.

Premenstruel  sendromda  (Adet  öncesi  gerginlik  sendromu)   adetten  10-15  gün  önce  başlayan  ve  adete  kadar  devam  eden  fiziksel  ve  ruhsal  bozukluklar  vardır. Oysa  adet  ağrısında, adet  başlamadan  birkaç  saat  önce  başlayan  ve  ilk  1-3  gün  yoğun  hissedilen  kasık  ağrısı  şikayeti  mevcuttur. Bu  şekilde, adet  ağrısı  ile premenstruel  sendrom  birbirinden  ayrılır.

Premenstruel  sendrom  (Adet  öncesi  gerginlik  sendromu), tanısını  koymak  için  günümüzde  geçerli  objektif  tarama  ve  tanı  testi  yoktur. Bu  sendromda  görülen  şikayetlerle  ilgili  olabilecek  psikiyatrik, mide-barsak, genital  ve  idrar  yoluna  ait  hastalıkların  muayene  ile  ekarte  edilmesi  ve  doktorun  bu  sendromdan  şüphelenip  hastanın  hikayesini  iyi  alması  ile  tanı  konulur.

Premenstruel  sendrom  (Adet  öncesi  gerginlik  sendromu), öneriler  ve  ilaç  desteği  ile  tedavi  edilir. İlk  önce  yeme  alışkanlığının  değiştirilmesi  gerekir. Az   ve  sık, yağsız  karbonhidrattan  zengin  düzenli  dengeli  beslenmek  gerekir. Ayrıca  kafein, alkol,sigara, çikolatadan  uzak  durmak  faydalı  olur. Stres  ile  başa  çıkabilmek  için  yoga  veya  düzenli  egzersiz  tedavide  etkilidir. Düzenli  egzersiz, serotonin  hormonunun  artmasını  sağlayarak  tedavide  etkili  olur.

İlaç  tedavisi  olarak; şişkinlik  ve  ağrı  için günde  1 gr  kalsiyum, ödemi  engellemek  için  günde  300mgr  magnezyum  kullanılır. Ayrıca  anti-oksidan  olan  B  ve  E  vitaminleri, non-steroid  anti  enflamatuar  ilaçlar, ödem  için  aldosteron  antagonisti  olan  spironolakton  faydalıdır. Tedavide  bitkisel  ilaçlar da  öne  sürülmüştür. Selektif  serotonin  gerialım  inhibitörü  olan  fluoxetine  %60  etkilidir.  Tedavi  rejimi  adetten  15  gün  önce  başlanmalı  ve  adete  kadar  devam  edilmelidir.

Yrd. Doç. Dr. Hakan PEKER

www.drhakanpeker.com

Kadın  Hastalıkları  ve  Doğum  Uzmanı