Bebeğinize Ait Şaşırtıcı Bilgiler

Her  zigot (sperm  ile  yumurtanın  birleşmesi  ile  oluşan  gebeliğe  ait  ilk  hücre)  genetik  olarak  tek  yumurta  ikizlerin de  bile  benzersizdir.

Gelişmekte  olan  bebekte  ilk  çalışmaya  başlayan  sistem, kalp  damar  sistemidir. Adetinizin  bir  hafta  gecikme  olmasından  önce  bebeğinizin  kalbi  atmaya  başlamıştır bile.

Bebeğin  gelişim  süreci  içinde  ilk  olarak  omuriliği  ve  ağzı  yerine  oturur  ve  bütün  gelişim  bunların  etrafında  devam  eder.

Bebeğinizin  boyu  özellikle  ilk  3 ayda  olağanüstü  bir  hızla  büyür. Eğer  bebeğiniz  doğduktan  sonra da  bu  hızla  büyüseydi, bir  aylıkken  boyu  4.5m  olurdu.

Bebeğin  anne  karnında  gelişimi  sefalokaudal, yani  baştan  makata  doğrudur. Bu yüzden  gelişim  sürecinde  kollar  bacaklardan, üst  dudak  alt  dudaktan  önce  oluşur. Bebeğin  gelişimi  gelişigüzel  olmaz. Organlar  ve  sistemler  gelişim  sürecinde  kendi  sürelerini  beklemek  zorundadırlar.

İlk  kırk  günlük  süreçte  bebeğiniz  günde  1mm  büyür. Bu  büyüme  tüm  vücutta  eşit  değildir. Bir  gün  büyüme  kollarda  yoğunlaşırken, diğer  gün  bacaklarda  olur.

Gebelikte  artmış  olan  östrojen  hormonu  ve  gelişmekte  olan  bebeğin  yarattığı  gerilme  sonucu, rahminizdeki  hücreler, hamile  olmadığınız  döneme  kıyasla  17-40  kat  büyümüşlerdir.

Bebeğe  ait  ilk  beyin  dalgaları  9. Haftada  saptanır.

Bebeğiniz  suyun  içinde  olsa  bile  boğulmaz. Çünkü  hava  için  akciğerlere  bağımlı  değildir. Oksijen  bebeğe  göbek  kordonu  vasıtası  ile  gider.

Bebeğinizin  bulunduğu  kesenin  içindeki  su, her  üç  saatte  bir  değişir.

Bebeğiniz  300  kemik  ile  doğar, fakat  gelişme  sürecinde  bazı  kemikler  birbiriyle  kaynar  ve  yetişkinlik  döneminde  206  kemiği  olur.

Rahiminizin  ağırlığı, gebeliğin  başından  doğuma  kadar  olan  süreçte  360  kat  artar.

Bebeğinizin  kalbi  dördüncü  ayda  günde 23,65 litre  kan  pompalar; bu miktar  doğduğu  zaman  283  litredir.

Bebeğinizin  bedenindeki  en  sert  madde dişinin  minesidir.

  1. haftada bebeğinizin  ayak  tırnakları, tırnak  yataklarından  çıkmaya  başlar.
  2. haftada bebeğinizin göz  kırpma, emme  ve  yutma  refleksi  vardır.

Plasentanın  (eş-son)  erken  dönemdeki  gelişimi  aslında  annenin  yumurtasındaki  değil, babanın  spermindeki  kromozomlar  tarafından  yönlendirilir.

  1. haftada mekonyum  adı  verilen  ilk  dışkı  bebeğin  bağırsaklarında  toplanmaya  başlar.

Bebeğinizin  hormonları  anne  karnında  12. Haftada  salgılanmaya  başlar, 20.  Hafta  itibariyle  kesinlikle  salgılanır.

  1. haftada bebeğinizin  başında  ve  vücudunda  lanugo (geçici  ince  tüyler)  tüyleri  oluşur. Lanugo  tüyleri, bebekte  vernix  denen  cildin  koruyucu  tabakasını  tutmaya  yardımcıdır  ve  bu  tüyler  bebek  doğduğunda  büyük  oranda  kaybolur.

Bebeğiniz  kız  ise, olup  olacak  tüm  yumurtası  ile  yani  yaklaşık  2  milyon  yumurtası  ile  birlikte  doğar. Bebeğiniz  ileride  kendi  ailesini  kurma  zamanı  geldiğinde, yumurtalarının  yaşları, kendi  yaşı  kadardır.

  1. haftada vernix  kazeoza  oluşur. Bu, bebeğinizin  cildini, iç  salgı  bezlerini  ve  duysal  hücrelerini  koruma  amacıyla  bebeğinizin  derisini  kaplayan  kremsi  görünüşlü  bir  maddedir. Vernix, ölü  deri  hücrelerini , bebeğin  cildinde  bulunan  yağ  taşıyan  bezlerden  çıkan  yağları  ve  lanugo  tüylerini  içerir.
  2. haftada bebeğinizin  boynunun  altında, kaburgasının  yanında  ısı  üreten  kahverengi  yağ  hücreleri  oluşmaya  başlar. Kahverengi  yağ  hücreleri, soğukta  bebeğinizi  sıcak  tutmaya  yarar. Bu  yağ  hücreleri  yenidoğanlarda  olur, yetişkinlikte  ise  kaybolur.
  3. haftada kaşlar  ve  saçlar  görülebilir.

Eğer  bebeğiniz  kız  ise, 20.  Haftada  rahmi  tamamen  oluşmuştur  ve  vajinası, kızlık  zarı  ve  vajina  dudakları  belirmektedir.

Genel  olarak  bebekler, 15  gün  eksik  veya  fazla  olmakla  birlikte  anneleri  hareketlerini  ilk  kez  hissettikten  147  gün  sonra  doğarlar.

Amniyotik  sıvı,  rahim  içinde  bebeğinize  serbest  bir  alan  sağlayarak, bebeğinizin  büyümesi  ve  gelişmesinde  büyük   rol  oynar. Bebeği  yüzer  durumda, sıcak  ve  temiz   tutar. Zaman  zaman  yutması  ve  böylelikle  sindirme  ve  dışkı  atma  pratiği  yapması  için de  malzeme  sağlar. Ayrıca  amniyotik  sıvı, bebeğe  dışarıdan  gelebilecek  darbelerin  şiddetini  emerek, bebeğe  zarar  vermesini  önler. Amniyos  mayii, bebeğin  akciğerlerinin  gelişmesi  için de  önemlidir.

21-22.  haftada  lanugo  tüyleri  baş,boyun  ve  yüzde  yoğunlaşsa da, bebeğin  tüm  bedenini  kaplar.

Göbek  kordonu  öyle  iyi  tasarlanmıştır ki, kan  göbek  kordonundan  6,4 km/saat  hızla  akar  ve  otuz  saniyede  kordon  içinden  dönüşünü  tamamlar.

22-23.  haftalarda  bebeğinizin  uyku  alışkanlıklarına, kapalı  göz  kapakları  altında  rüya  görmekle  bağlantılı  hızlı  göz  hareketleri de  eşlik edecek. Araştırmalar  bebeğin  beyin  dalgalarının  henüz  gerçek  bir   rüya  üretmek  için  olgunlaşmadığını  gösteriyor. Ancak  hızlı  göz  hareketlerinin  ya da  REM  uykularının  belirmesi, tıpkı  doğumdan  sonra da  olduğu  gibi  bebeğinizin  beyin  gelişimine  yardımcı  olur.

  1. haftada bebeğinizin  beyni  hızla  gelişmeye  başlar. Bu  hızlı  gelişme  bebeğiniz  beş  yaşına  gelene  kadar  devam  eder.
  2. haftada bebeğinizin  akciğerleri  sürfaktan  denen  madde  üretmeye  başlar. Surfaktan, doğum  sonrası  dönemde  bebeğinizin  akciğerlerine  hava  dolmasını  sağlayan  yaşamsal  bir  maddedir.
  3. hafta ve  daha  sonrası  dönemde  dışarıdan  gelen  ani  yüksek  ses, yüksek  sesli  müzik, arabanın  ya da  çamaşır  makinesinin  titreşimi  bile  bebeğinizi  harekete  geçirebilir.

Bebeğiniz  erkekse  22.haftada  testisleri  karın  içinden, olması  geren  yere  inmeye  başlar.

Sindirim  sisteminin  en  erken  safhalarında  bebeğinizin  sistemi, önce  ağzı  ve  anüsü  meydana  getirecek  dokuyu  belirler, sonra  aradaki  organ  ve  dokuları  yerine  koyar.

  1. haftada göz  kapakları  birbirine  yapışık da  olsa  bebek  artık  göz  kırpma  hareketleri  yapmaktadır.

Bebeğiniz  kızsa, 22.  Haftada  rahmi  tamamen  oluşmuştur  ve  en  hızlı  büyüme  döneminden  geçmiştir.

  1. haftada ince  tüyler, baş  dahil  bebeğin  bütün  bedenini  kaplar.
  2. haftada bebeğinizin duyduğu  sesler  arasında  sizin  kalp  atışlarınız, konuşurken  tınlayan  sesiniz, akciğerlerinizi  dolduran  nefes  alıp  verme  sesi, mide  ve  bağırsaklarınızdaki  gurultular  vardır.

Bebeğinizin  dilinde  ve  yanaklarının  içinde  tat  tomurcukları  bol  miktardadır. İnsanlarda  bu  tat  tomurcukları  doğumdan  sonra  sayıca  azalmaya  başlar  ve  asla  bir  daha sayıca  artmaz.

  1. haftada yüksek bir  ses  duyduğunda  bebeğinizin  sıçradığını  hissedebilirsiniz.
  2. haftada burun delikleri  açılmaya  başlar.

Bebeği  çevreleyen  amniyotik  sıvı, annenin  sistemi  tarafından  her  üç  saatte  bir  atılarak, yenilenir. Bunun  anlamı  günde  hacim  itibariyle  25.6  litreye  denk  bir  dönüşümdür.

  1. haftada bebek, periyodik olarak  kaslarıyla  nefes  alma  hareketi  yapar. Bu  nefes  alma  hareketleri, akciğerlerin  gelişimini  hızlandırır  ve  ultrasonda  görülebilir.

15  ve  28. haftalar  arasında  amniyotik  sıvı  hacmi  haftada  ortalama  50 ml  artar. Bu  miktar, hamileliğin  ilk  on  beş  haftasındaki  artışın  iki  katıdır.

  1. haftada akciğerlerde hava  keseleri  (alveol)  oluşmaya  başlar. Bebeğinizin  akciğerleri  “surfaktan”  adı  verilen  ve  akciğer  dokusunun  yapışmasını  önleyip, hava  keselerinin  havayla  şişmesine  olanak  veren  bir  madde  salgılar.
  2. haftada bebeğinizin görsel  ve  işitsel  beyin  dalgası  hareketleri  başlar.
  3. haftada kaşlar ve  kirpikler  mevcuttur. Doğumda  500.000  olan  kıl  keseleri  bu  haftalarda  oluşmaya  başlar. El  tırnakları  görülebilir.
  4. haftadan itibaren 3 ay  içinde  erkek  bebeklerde  testisler  yerlerine  inecektir. Testislerin  skrotuma  geçişi  bağırsakların  gelişimi  nedeniyle  karın  bölgesinde  artan  baskıdan  ötürü  hızlanabilir.
  5. haftada bebeğinizin beyin  dalgaları  tam  zamanında  doğan  bebeğin  doğum  anındaki  beyin  dalgalarına  benzer. Beynin  görsel  ve  işitsel  enformasyonu  işleyen  bölümlerinde  hareketlenme  başlamaktadır.

Bebeğinizin  solunumla  ilgili  hava  keselerinin  yaklaşık  %95’i  doğumdan  sonra  gelişir. Zamanında  doğan  bir  yenidoğanın  akciğerlerinde  yaklaşık  50  milyon  hava  kesesi  (yetişkinlerin  yaklaşık  altıda  biri)  mevcuttur.  Yetişkinlerde  bulunan  sayıda  hava  kesesi  sekiz  yaş  itibariyle  mevcut  olacaktır.

  1. haftada bebeğinizin yağ  oranı  %2-3’dür.
  2. haftada bebeğinizin göz kapakları  birbirinden  ayrılır  ve  kısmen  açılır. Emme  ve  yutma  yetileri  gelişmektedir.
  3. haftada bebeğinizin gözleri  muhtelif  ışık  ve  karanlık  seviyelerine  karşı  hassastır, ancak  henüz  nesneleri  seçemez.
  4. haftada bebeğinizin beyni  artık  ritmik  nefes  alıp  verme  işini  yönetebilir  ve  beden  ısısını  kontrol  eder.
  5. haftada bebeğinizin  cildinin  altında  daha  fazla  yağ  depolanacağından, cildi  daha  düzgün  ve  daha  az buruşuk  olur.
  6. haftada bebeğiniz ışık, ses, tat  ve  kokuya  karşı  hassasiyet  kazanır. Bebeğinizin  dokunma  duyusu  gelişmiştir. Bebeğinizin  cildinin  her  2.54 santimetrekaresinde  700  ter bezi, 100 yağ  bezi, 21000  ısıya  duyarlı  hücre  bulunur.
  7. haftada bebeğinizin yağ  dokusu  gebeliğin  erken  dönemlerinde  ısıyı  ayarlamak  için  kullanılan  kahverengi  yağ  değil, beyaz  yağdır. Beyaz  yağ  yalıtıcıdır  ve  bir  enerji  kaynağıdır. Şişman  bebek, sağlıklı  bebek  demek  değildir, fakat  normal  beden  fonksiyonları  için  bir  miktar  yağ  gereklidir.
  8. haftada bebeğinizin gözleri  hareket  etmeye  başlar.
  9. haftada bebeğinizin beyin  dokusu, normalde  olması  gereken  kıvrımlı  haline  gelecektir. Böylelikle  beyin  dokusu  daha  fazla  beyin  hücresi  içerir  ve  potansiyel  olarak  daha  güçlüdür.
  10. haftada bebeğinizin göz  kapakları  birbirinden  ayrılır  ve  açılıp, kapanabilir. Çoğu  zaman  bebeğinizin  göz  kapakları  açıktır.
  11. haftada kırmızı kan  hücreleri  üretimi, dalaktan  kemik  iliğine  geçer.
  12. haftada lanugo tüyleri, sırt  ve  omuzdaki  bölgeler  dışında  kaybolmuştur.
  13. haftada ayak tırnakları  görünür  hale  gelir. Saçlar  çıkmıştır.
  14. haftada bebeğinizin beyni, görebilecek, duyabilecek, hatırlayabilecek  ve  öğrenebilecek  kadar  gelişmiştir.

Travmaya  bağlı  bebek, rahim  ve  amnios  sıvısı  tarafından  korunmaktadır.

Doğumda  bebeğinizin  en  hassas  ve  en  iyi  gelişmiş  duyusu; dokunma  duyusudur.

Rahiminizde  bebek  hava  solumadığı  için  koku  alma  duyusu  doğuma  kadar  bekler.

  1. haftada bebeğinizin gözlerindeki  iris, ışığa  tepki  vermeye  başlar. Buna  göz  bebeği  refleksi  denir.
  2. haftada bebeğinizin ayak  tırnakları  tam  olarak  gelişir.
  3. haftada göz rengi  genelde  mavidir. Bu  haftalarda  göze  rengini  veren  pigmentasyon  daha  tamamlanmamıştır. Nihai  göz  rengi  için  ışığa  maruziyet  gerekir.
  4. haftada hafif enfeksiyonlara  karşı  bebeğinizin  kendi  bağışıklık  cevabı  gelişmeye   başlamıştır.

Bebeği  enfeksiyonlara  karşı  koruyucu  antikorlar, hamilelik  boyunca, gebenin  kanından  plasenta  vasıtasıyla  bebeğe  geçer.

  1. haftada bebeğin el  tırnakları  parmak  uçlarına  ulaşır. Yenidoğanın  yüzünde  uzun  tırnaklarından  kaynaklanan  bazı  çizik  izleri  bile  görülebilir.
  2. haftada erkek bebeklerin  testislerinin  aşağı  inişleri  tamamlanır. Testislerdeki  sperm  üreten  tüpler, ergenliğe  kadar  kapalı  kalır. Ergenlikle  birlikte  tüpler  açılarak, sperm  üretmeye  başlar.

Sekiz  aylık  bebek, zamanında  doğan  bebeğe  göre  daha  fazla  kilo  kaybetme  eğilimindedir. Çünkü  sindirim  sistemi  henüz  olgunlaşmamıştır.

Gebeliğin  ortasından, doğuma  kadar  yağ  depoları  yüzde  %2’den  %12-15’e  kadar  çıkar.

Plasentada  demir  transferi, anneden  bebeğe  şeklinde  tek  yönlüdür. Bebeğin  karaciğerindeki  demirin  5/6’sı  son  3  ayda  birikir.

Bebeğin  deri  altında  depolanan  yağ, beden  ısısının  korunmasına  yardım  eder  ve  enerji  olarak  rezerv  işlevi  görür.

Gebeliğin  son  haftalarında, gebenin  toplam  kan  hacminin  altıda  biri  rahim  damarlarından  geçer.

  1. haftada bebek artık  otomatik  olarak  ışık  kaynağına  döner. Buna  “uyum  refleksi”  denir.
  2. haftada bebeğin bağırsaklarında  mekonyum  birikir. Mekonyum, bebeğin  karaciğerinden, pankreasından  ve  safra  kesesinden  çıkan  kullanılmış  hücreleri  ve  atık  maddeleri  içeren  koyu  yeşil  bir  maddedir.
  3. haftada bebeğin ayak  tırnakları, ayak  parmaklarının  ucuna  ulaşmıştır.
  4. haftada lanugo tüyleri  kalmışsa, bebeğin  omuzlarında, alnında  ve  boynunda  görülebilir.
  5. haftada bebeğin %15’i  yağdır. Yağın  %80’i  cildin  altında, %20’si  organlarda  ve  kas  dokusundadır.

Yenidoğanın  göbek  kordonu  ortalama  610mm  uzunluğundadır. Uzunluk  127 – 1219mm  arasında  değişir.

Doğum  zamanında  kordon, günde  yaklaşık  316.7  litre  kan  aktarma  kapasitesine  sahiptir.

Doğum  zamanı  bebeğin  yaklaşık  700ml – 1  litre  amniyotik  sıvısı  vardır.

Bebeğin  iskeleti  daha  fazla  kıkırdak  içerdiği  için  daha  esnek  olur, bu  durum  bebeğin  doğum  kanalından  geçişini  kolaylaştırır.

Normal  vajinal  doğum  sırasında  bebeğin  kafa  kemiklerinin  birbirine  yaklaşması  ve  bebeğin  doğumda  kafa  şeklinin  bozulması  aslında  bir  güvenlik  önlemidir. Kafatası  kemikleri, kafatasının  çapını  azaltmak  için  muntazam  bir  şekilde  birbiri  üzerine  kayar, böylelikle  kasılmaların  baskısı  ve  annenin  pelvisi  bebeğin  beynine  zarar  vermez.

Doğum  sırasında  bebeği  çevreleyen  amnios  sıvısı, kasılmalar  esnasında  bebeğin  herhangi  bir  kısmına  daha  fazla  baskı  olmasını  engeller. Amnios  sıvısı  ayrıca  kasılmalar  esnasında  plasentadan  bebeğe  kan  gitmesinin  engellenmesine de  mani  olur.

Doğuma  kadar  verniks  (bebeğin  cildini  koruyan  kremsi  koruyucu  madde)  kalacak  olursa, genellikle  bebeğin  sadece  sırtında  kalır.

Doğumda  bebeğin  göbek  kordonundaki  jel, havayla  temas  ettiğinde, şişer  ve  sargı  bezi  gibi  gömülü  damarlara  baskı  yapar.  Ayrıca  jelde  olan  bazı  hormonlar, kanamayı  önlemeye  yardımcı  olur. Bu  koruyucu  mekanizmalar  sayesinde  kordon  kesildiğinde  kanama  az olur  ve  hemen  durur.

Göbek  kordonunda  ağrı  alıcısı  yoktur. Bu  yüzden  kordon  kesilirken, bebeğe  veya  size  acı  vermez.

Bebeğinizin  aldığı  ilk  nefeste, normal  nefesten  5  kat  fazla  enerji  harcar. Çünkü  alınan  havanın, akciğerlerde  içine  hava  girmemiş  minik  hava  keselerini  genişletebilmesi  için  önce  sıvının  akciğerlerden  atılması  gerekir. Bu, su  almış  bir  şnorkel  borusunu  temizlemekle  kıyaslanabilecek  bir  çabadır. Doğumda  bebeğin  göğsünde  oluşan  baskı, sıvının  bir  kısmını  atmasına  yardım  eder. Doktorun  bebeğin  ağzına  ve  burnuna  vakum  uygulaması da  yardımcı olur.

Doğumda  çenenin  ufak  olması, nasal  sinüslerin  olmayışı  ve  yüz  kemiklerinin  yeterince  gelişmemiş  olması  nedeniyle, bebeğin  yüzü  başına  kıyasla  küçük  görünür. Üç – dört  yaşından  sonra  nasal  sinüslerin  boyutundaki  artış, bebeğin  yüzünün  şeklini  değiştirir  ve  sesine  tını  katar.

Doğumdan  sonra  bebeğin  saçı  ayda  yaklaşık  13mm  uzar.

Emziren  anne, bebeğinin  iştahına  göre  günde  yaklaşık  ¾  litre  süt  üretir.

Yrd. Doç. Dr. Hakan PEKER

www.drhakanpeker.com

Kadın  Hastalıkları  ve  Doğum  Uzmanı